15 Nisan 2010 Perşembe

Mementolar yokken kavanozdaki adam vardı..


KAVANOZDAKİ ADAM (1987)

Türk ve dünya dizi tarihinin nadide örneklerinden birine geldi sıra.. Oğlunun ölümü sonrasında, ölüm olgusuna yoğunlaşan yazarın, bir süre sonra beyninde tümör olduğunu öğrenmesiyle başlar hikaye. Bu sırada dünyada şöhreti hızla yayılan bir türk doktor, tıp literatürüne "beyin nakli" ni de eklemiş bulunmaktadır. Bunun üzerine yazara, kan davası sonucunda öldürülmüş bir inşaat işçisinin beyni nakledilir. (sanırım bu beyin bir süre de kavanozda bekletilmiştir, çürümesin diye herhalde!?) Ancak doktorun korktuğu başına gelmiş ve beynin asıl sahibi haline gelmiştir yazar ve doğal olarak kendisine ait olmayan bedeni yadırgamaktadır, yazarın ailesi de bu tuhaf durum yüzünden türlü kötü durumlara maruz kalacaktır. Bunun yanında yazar işçinin ölümüne dair gördüğü flashbacklerle de psikolojik travmalar yaşamaktadır.Metin ve Nevra Serezli, Ahmet Mekin gibi önemli oyuncuların yer aldığı dizinin senaryosu da (ki önemli kısım bu bence) Fakir Baysal'a ait.

Bu kadarla kalsa yine iyi, takılan beyin eski sahibinin anıları ve belleği ile dolu, format atılamıyor demek ki. Yazar bununla yaşamak zorunda.. Buraya kadarına eyvallah diyeceğim ama bir de olayın sosyal ve etik boyutu var. Tabii, o da es geçilmemiş.. Bu olay devamlı televizyonlarda halk tarafından takip ediliyor ve bazı sivil toplum kuruluşları doktoru proesto ediyorlar, beyin naklinin etik olmadığını vs. söyleyip eylemler yapıyorlar. Karşı çıkış sebeplerini hatırlamıyorum ama önemli de değil sonuç olarak dizinin sorguladığı (?!) şeyin sosyal bir tabanı da var.

Çocukken alacakaranlık kuşağından bile daha fazla ürkütürdü bu dizi beni, o zamana kadar benzerine rastlamadığımız ağır bir tarz, bir çocuk için fazlasıyla sert ameliyat sahneleri ve dizinin geneline hakim olan kasvet. Hem korkup hem de merakıma yenik düşerek izlediğim bir diziydi kavanozdaki adam.

Özetle hem bilim kurgu hem de psikolojik gerilim türünde ülkenin çıkardığı en sıra dışı işlerden biri olduğu bir gerçek ..Senaryosunu başarılı ya da komik bulabiliriz, ancak yine de gururla söyleyebiliriz ki, Mementolar falan daha yazılmamışken bizim flashbackli fantastik bir dizimiz vardı..

videolardan ilki, hastalığın öğrenilmesi ve kahramanımızın beyin nakli fikrine verdiği ilginç tepkilere dair;



ikinci videoda ise niptuck'ta falan eşine rastlayamayacağınız gerçekçilikte(!) bir ameliyet sahnesi ve sonrasında insanların beyinlerinin birbirlerine nakledilmesinin etik olmadığını düşünen aktivistlerin eylemleri yer alıyor..

0 yorum:

Yorum Gönder